Kedilerim - Lea Missi & Simbo

Ah bunlarda nereden çıktı diyeceksiniz. Aslında şu iki hafta içinde bir çok film seyrettim, kitap okudum , yeni kediler edindim , olaylar yaşadım ama gel gelelim ki, oturup yazamadım . Header sıralamasını azaltmaya çalışmaktan normal post giremez durumdayım.:)

Gece fırsat bulmuşken yazayım, anlatayım istedim.
Biliyorsunuz Tarçın geldi, arkasından Teo'yu evlat edindim. ( Aslında o kankama gidecekti) Ama Tarçınla çok anlaşınca, kıyamadım ayırmaya. Sonrasın da Ayşe Ablanın kapısına dayandım. Bana bir kedi daha lazım diye. :) Gözüme bu zilli kız takıldı, çok narindi, onu kaptım. Sonra simokinli bebek kediler vardı. Ama orada bir tane kediş vardı ki, ona çok üzüldüm, çok zayıftı ve yer yer tüyleri dökülmüştü. Ayşe abla, onlara çok zaman ayıramıyor, hangi birinle ilgilensin zaten. "Ben bunu da alım sahiplendireyim" dedim, eve geldim. Etti mi 4 kedi:) Küçük hanımla, beyi iyice yıkadım. İki haftadır bendeler. Bunlarda fotoğrafları...

Lea Missi

Gördüğüm en nazik, kibar kızlardan biri.. 2 aylık kendisi. Nasıl nazik, kumunu falan örtmesini görseniz bayılırsınız. Sokak kedisi demek hakaret gibi ona, sanki doğuştan prenses. Teo'nun aynısı, kardeş gibiler hatta. Sadece Lea'nın daha çok beyazı var ve tüyleri pamuk gibi..Geldiği 3 gün isim bulamadım. Sonra ağzımdan Lea çıktı. Deniz (Kankam) için doğum günü hediyesi olarak seçmiştim bu kızı, ondan ismini o koysun istiyordum. İki haftanın sonunda, artık gitme zamanı gelmişti. Aldık kızımızı gittik. Deniz'in sevineceğini düşünüyordum ama, annesinden yana açıkçası tedirgindim. Tahminimden daha kötü bir tepki ile bakamayacaklarını anlamış oldum. Deniz isim babası oldu. "Missi" dedi ona . Bende iki isim kullanıyorum artık. Lea Missi:) Bir gecede birlikte kaldılar, ertesi gün kızımızı gidip aldık. Anladım ki kediden doğum günü hediyesi olmazmış, anladım ki, hayvan bakmak herkesin harcı değilmiş. Yürek istiyor, gönül istiyor, sabır ve itina istiyor. Hatta daha daha o kadar çok şey istiyor ki, kedili 3. ayım da bunu daha net anladım..Belki onu sahiplenmek isteyen biri çıkar, ama o güveni bana vermesi lazım. Benden daha fazla sevecek biri olmalı, sadece sevecek değil, her şeyiyle ilgilenecek birisi..Mıncıklamak yetmez..Bu sevgi değil.. Öyle herkes sever değil mi?

Neyse, zaten onu çok özleyeceğimi düşünüyordum. Şimdi yine beraberiz:) Baksanıza şunun güzelliğine..

-----------------------------------------------------------------

Simbo

Ben bu ufaklığı geldiği günden beri, bin bir isimle seviyorum. Karabiberim, Kara böceğim, Karam,  falan derken. Adını Simbo koydum. Kendisi gerçekten çok hastaydı. Mantar geçirdiği için braz tüyleri döküktü. Cinsi bombay kedisi, bu kara kedilere böyle diyorlarmış. Bu benim ikinci sahiplendireceğim kara kedi olacak. Birini yıllar önce, sokakta bulup sahiplendirmiştim. Çok şanslı br kızdı, o. Çok iyi bir yere gitti. 7 Yaşında fıstık gibi bir kız olmuş. Simbo'nun da şanslı olmasını istiyorum. Böyle kara kedi takıntı her tipe illet olurum..Simbo , için bir kaç yere ilan verdim. İki geri dönüş oldu. Pınar adında bir kızdan haber bekliyorum. Gelir alırsa, ta Manisa'ya gidecek, almazsa ona başka bir yuva arayacağız artık.

Simbo, ise sürekli sevilmek isteyen bir bebek,:) Bana ne numaralar yapıyor. Her kedi aynı sanırdım, gerçi bir kaç kedim daha olmuştu geçmişte, ama uzun süreli değildi, genelde sokakta bulup sahiplendiriyordum. Çünkü yerleşik bir hayatım yoktu. Şimdi biliyorum. Hepsi ayrı bir karakter gerçekten, sevdikleri yedikleri huyları, yatmak için seçtikleri yerleri bile farklı farklı:)