Ağlatan Animasyon ; Vahşi Robot

 

Son günlerde izlediğim en güzel animasyon filmi size tanıtmak istiyorum. Eminim ki hala keşfetmeyenleriniz vardır içinizde.

Vahşi Robot orjinal ismi ile  (The Wild Robot) Yazar ve illüstratör Peter Brown 'un 2021 yılında 8 yaş üstü okuyucuları için yazdığı resimli bir kitaptır. Kitap çok satanlar listesinde boy gösterince yönetmen Chris Sanders bunu animasyon filme çevirerek 2024 gösterime girmiştir.

İsminden ürkmeyin bu robot öyle vahşi falan değil , konusuna gelirsek ıssız bir adaya düşen ve zorlu çevre koşullarına uyum sağlamayı öğrenmesi gereken bir Roz adında robotun yavaş yavaş adadaki hayvanlarla ilişki kurmasını ve yetim bir kaz yavrusunun evlat edinmesini konu alıyor. Oldukça duygusal bir film olmuş... biz bir çok sahnede eşimle gözlerimizden su sızdırdık, o kadar yani...

VAHŞİ ROBOT | Türkçe Dublajlı Yeni Fragman

Beğeneceğinizi umuyorum. İzlerseniz yorumlarınızı bekliyorum..İyi seyirler..

HEİDİ FİLMİ YORUMUM : "HEİDİ" BİR ÇOCUK DRAMIDIR..

Çizgi film sevmeyen var mıdır? Yoktur sanmıyorum. Biz koca eşeklerin evinde çoluk çocuk olmadığı halde çizgi film kanalı açık duruyor ise:) demek ki baya seviyoruz. Animasyon filmleri ise, daha çıkacak haberini alınca not edip beklemeye başlıyor ve ilk hızla seyrediyoruz. Üstelik bir kez seyretmek yetmiyor, bize, sıkıldıkça tekrar tekrar izleyebiliyoruz.


Heidi çizgi filminin yeni versiyon filminin çekileceğini duyduğumdan beri, mutlulukla bekliyordum. Çünkü çocukluğumuzda seyrettiğimiz yegane bir kaç çizgi filmden biri olan Heidiyi hepimiz çok severek izledik. Hikaye olarak piyasaya çıkan Heidinin yazarı bayan "Johanna Spyri". Kendisi bu çocuk kitabını 1881 yılında ve 53 yaşında yazıyor. Daha sonra kitabı çizgi film haline getirenler Japonya oluyor. Yani bizim izlediğimiz versiyon japonların çektiği .Sonrasında bir çok ülke zaman zaman bu kızın hayatını anlatan film yapıyor. Sonunda İsviçreli yönetmen kendi hikayelerine el atarak bu filmi tekrar çekme kararı alıyor.

"KAÇMA BİRADER" FİLM YORUMUM

Sinemaya çok sık gitmeye başladığımdan beri, fark ettim ki, inanılmaz Türk yapımı film var.

Mesela bu hafta vizyona giren Türk filmleri :(Şeytan Tüyü, Olaylar olaylar, Kolpoçino, Annemin Yarası, Naciye, Ali Kundilli 2, Kaçma Biraber,)  Bunlardan birisi dram, diğerleri ise komedi. Cem Yılmaz, Ata Demirer gibi çok sevdiğim sinema ve komedi ustalarının filmi değilse, Türk filmlerini sinemada seyretmeyi pek tercih etmiyordum.3 aylık sinemia kartımı yenileyince ve her ay bedava 30 film hakkım olunca ve Canpark sineması ve Capitol sinemasında vizyona giren film sayısını düşününce, bu yenilere de şans vermem gerektiğini düşünüyordum.

Sinema da film başlamadan önce gösterilen tanıtım filmlerinde gördüğüm " Annemin Yarası" dikkatimi çekmişti. Onun için ilk şansı bu filme verecektim. Mor Hastası ile bu pazartesi buluşunca, sinemaya gideli dedik. O "Olaylar Olaylar "i filmini, ben ise "Annemin Yarasını" izlemek isteyince, ne onun ne benim dediğim oldu. :) Madem komedi olacak, gülmeye de çok ihtiyacımız var. "Kaçma Birader "izleyelim dedik ve filme girdik....

KÖTÜ BİR KEDİ DEĞİL O: SADECE ŞERAFETTİN İŞTE..

 Öncelikle "Kötü Kedi Şeraffetin" ismini cismini bile bu filmle ilk kez duyan yeni nesil için ve okur olmayan, çizgi romana veya karikatür, animasyon ve çizgi film dünyasına hiç ilgi duymayan kesim ve bilmeyenler için öncelikle onu biraz anlatmak istiyorum. Yazımın içinde artık kendisinden herkesin bildiği bizimde kullandığımız kısa ismi "Şero" olarak bahsedeceğim:)

SELFİE - DİZİ - KOMEDİ

2014 yeni dizilerini bende merakla bekliyordum. Özellikle "Selfie" çok merak etmiştim. 1. Sezon bölümü tam gaz ekranlara geldi. Bende hemen tabi izlemeye başladım. Doktor who dizisi ile tanından güzel Karen Gillan ve  John Cho bu dizide başrol oyuncusu.

SWITCHED AT BİRTH - DİZİ - AİLE, DRAM

Bu ara aile dizilerine feci takmış durumdayım. Daha doğrusu "Fringe" dizisinin bütün sezon ve bölümlerini bitirince bir boşluğa düştüm:) Onun ayarında başka bir dizi bulamayınca , kendimi aile dizilerinin içinde buldum.
"Switched at Birth" iki ailenin hastanede karışan kızlarını tekrar bulmaları ve gelişen olayları konu alıyor. İlk bölümden itibaren sürükleyici. 3 . Sezon 17 Bölüm dün yayınlandı. Ben çok beğendim. Karakterler çok iyi. Olay kurgusu gerçekten güzel. Kızlardan birinin sağır olması konuyu daha çekici hale getiriyor. Diziyi izlerken "insan ya gerçekten bende sağır olsaydım, ne yapardım insanlar bana nasıl davranırdı " diye düşünmeden edemiyor. Dizi empati kurmak için gerçekten çok iyi. Dizide bir tek Emmett bana ilk 2 bölüm kız çocuğu gibi geldi. :) Tipi garip geliyor ama 3. bölümden sonra erkeğe benzetmeye başladım..

İzledim - 47 RONİN - AKSİYON -DRAM- FANTASTİK

Geçen Hafta, koşa koşa izlemeye gittiğimiz film 47 Ronin oldu. Ümraniye de  Carrefour sineması kapanınca elimzide kalan son sinema olan Meydan Cinemaximum da  son dakika gece seansına 4 kişilik yer bulduk diye neredeyse havalara uçuyorduk. O kadar sevindiğimize değdi ki film. Sanırım tekrar tekrar bir keç kez izleyebilirim.

Film 18. yüzyıl Japonya'sında geçiyor. İngiliz bir denizciyle Japon bir köylü kadının evlilik dışı çocuğu olan Kai ile ustaları öldürülen 47 kişilik ustasız kalmış samuray (ronin) grubunun Lord Kira'dan intikam alma hikayesi anlatılmakta..

İZLEDİM - HACHİKO - DUYGUSAL DRAM

Bu filmi bu güne kadar nasıl atlamışım inanamadım. Richard Gere, oynadığı gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilen ve 2009 yılında vizyona giren bu filmde, bir köpeğin sahibine bağlılığını izleyebilir ve benim gibi salya sümük hüngür hüngür ağlayabilirsiniz.
Filmi her zamanki gibi anlatmayacağım, izleyin ve ağlayın diyorum. Hala bu canlılardan öğrenecek çok şeyimiz var. Gerçek hikayeyi ve Hachiko'yu merak ediyorsanız. Buradan okuyabilirsiniz.

DOĞAL KAHRAMANLAR -EPİC - ANİMASYON

Ice Age ( Buz Devri) ve Rio çizgi filminin yapımcılarından yine süper bir animasyon geldi. Orjinal ismi "Epic " olan bu animasyon filmini dün gece izledik. Konusu ormanda yaşayan küçük yaprak adamlar ve klasik iyi kötü savaşı anlatılıyor. Ama içinde çok güzel espriler var. Özelikle sümüklü böcek ve salyangoza bayıldım.

Kesinlikle izlenmeli...

BATES MOTEL - DİZİ - GERİLİM

Lost, Dexter, My Mad Fat Diary arada Fringe den sonra bu aralar, çıktığı günden beri merakla ve severek izlediğim iki dizim var. İlk dizim "Hanibal" şu yazımda bahsetmiştim. İkincisi ise Bates Motel oldu. Bates Motel de şu an 1. sezon 10. bölümde, henüz 10. bölümü izlemedim, bu postu yazıp, kendimi kollarına atasım var hemen, çünkü süper gidiyor..

Bates Motel; Alfred Hitchcock'un 1960 yapımı Sapık. Psycho filmindeki anne ve oğlunun bu duruma geldiğini merak edenler için.Dizi bizi  filmin öncesine götürerek, Norman Bates'in sapık olmadan önceki hayatına ve yaşanan olayları anlatıyor..

HANNİBAL - DİZİ - KORKU, GERİLİM

Kuzuların sessizliği filmi ile hayatımıza giren Hannibal karakteri, Dr. Hannibal Lecter yani Sir Anthony Hopkins gerçekten hafızalardan silinmeyecek bir seri katil ve yamyamdı.. Arkasından peş peşe gelen "Hannibal ve Hannibal Doğuyor" filmleri ile Hannibal karakterini daha da pekişti. Yapımcılarda ondan bıkmamış olmalı ki,şimdi de dizi haline getirdiler.

Geçen ay başlayan dizinin 1 sezon 6. bölümü de yayınlandı. Ben dün gece hastalığımı fırsat bilip, yapacakta bir şey olmayınca, oturup izledim:)  Dizide alıştığımız Dr. Hannibal Lecter karrekterini bu sefer Mads Mikkelsen canlandırıyor. Bana Antony Hopkinsi aratmadı . Çokta yakışmış, soğuk kanlı, zeki ve akıllı.. Gelen gidene insan etleri ile yaptığı yemekleri yediriyor. Öğrendiklerin de tepkilerini çok merak ediyorum:)

GÖÇEBE - THE HOST - BİLİM KURGU

Stephenie Meyer 'ın  2010 yılında yayınladığı " Göçebe" kitabını okumamla, yazara hayran olmuştum. Okuduğum en iyi kitaplar arasına şıp diye girmişti. Kankişim ile ben aynı duygular ile kitabı okuyup bitirmiştik. İlk yorumumuz " hiç bitmesin istediğim tek kitaptı" ve kesinlikle filmini yapmaları lazım demiştik. Film yapıldığını duyunca, umarım kitabı birebir uygularlar dedik. İşin içinde Stephenie Meyer varsa kesinlikle Twilight gibi başında ve her anından asla kitabından dışarı çıkartmayacağını biliyorduk. Ama insan filmi izleyene kadar tereddüt yaşıyor. Çünkü ben okuduğum ve beğendiğim bir kitabın, filminden nefret etmek istemiyorum..

TIMOTHY GREEN'İN SIRADIŞI YAŞAMI - THE ODD LİFE OF - DRAM, FANTASTİK

Vizyon Tarihi: 01 Mart 2013

Fantastik film sevdiğim için dün gece Timoty Green izlemek istedim. Stanleyville isimli küçük bir kasabada yaşayan Cindy ve Jim Green (Jennifer Garner - Joel Edgerton) çiftinin bir türlü çocukları olmamaktadır. Bir gün, bebekle ilgili tüm dileklerini yazıp bir kutuya koyarlar ve arka bahçelerine gömerler. Kısa süre sonra, fırtınalı bir gecede evlerinde beliren Timothy isimli bir çocuk çiftin yaşamını girer.

CENNETİMDEN BAKARKEN - THE LOVELY BONES - DRAM,

Çok tatlı  Güler adında komşum var. Apartmanda kapılarımız birbirine bakıyor. 2 gecede bir komşular toplanıp, onda bunda şunda kahve içemelerindeyiz..Güler ile arada kitap değiş tokuşu yapıyor, birbirimize izlediğimiz filmleri tavsiye ediyoruz. Gerçi o benim gerilim yüklü kitaplarımdan tırsıyor, ben de onun aşk kokan kitaplarında sıkıntıdan patlıyor olsam da yinede güzel olan şeyleri paylaşıyoruz.Sonra görüş bildiriyoruz..Geçen akşam bana söylediği filmi ertesi günü izlemek istediğimde, filmin ismini yanlış anlayan ben bir gün boyunca, Cennetten Bakan Melekler, diye arayıp filmi bulamayınca, sonunda sorup doğrusunu öğrendim. "Meğer Cennetimden Bakarken" miş. Eh yaklaşmışım değil mi?:).

OYUN BOZAN RALPH - ANİMASYON

Vizyon Tarihi: 15 Şubat 2013

Konusu: Atari oyununun bina yıkan 'kötü adamı' rolündeki Ralph, hem yıllardır aynı işi yapmaktan sıkılmış hem de oyunun iyi adamı tamirci 'Felix' gölgesinde kalmaktan bıkmıştır. Bu arada da tüm övgüleri Felix toplar. Ralph artık iyi bir kahraman olmak ister ve diğer video oyunları arasında gidip gelmeye başlar. Fakat oyundan oyuna atlarken yol açtığı bir kaza Sugar Rush oyununu tehlike altında bırakan bir düşmanı serbest bırakır.

Yorum:  Dün gece seyretme fırsatı bulduğumuz, ralph ne yazık ki eşim ve ben sonunu getiremeden çok sıkıldık.

MY MAD MY FAT DİARY - DİZİ - DRAM, KOMEDİ

Blog gezilerim sırasında  keşfettiğim yeni dizim  "My Mad Fat Diary" oldu...İngiliz yapımı olan gençlik dizisi, kilolu ve sorunları olan bir genç kızı anlatıyor.. Öyle pek dizilerde filmlerde ağlayan biri olmadığım halde,  1.sezon 6 bölümlük bu diziyi boğazımda bir düğüm varmış gibi yutkuna yutkuna seyrettim. Ha ağladı ha ağlayacağım durumundaydım..Mutlaka izlenilmedi gerek. 2. sezonun başlaması için izin verilmiş ama 2014 de ne yazık ki ve çok üzüldüm.. :/ Rae uzun bir süre beklemeye alıyoruz..

İzlemek isteyenler için..

http://www.dizi-mag.com/my-mad-fat-diary

HOTEL TRANSYLVANIA - ANİMASYON

Vizyon Tarihi :23 Kasım 2012

Konusu: Dracula'nın beş-etli Hotel Transylvania'sına hoşgeldiniz. Burada yaratıklar ve aileleri yaşayabilirler, yeter ki insanlar onları rahatsız etmesin. Özel bir hafta sonu gecesinde Dracula dünyanın en ünlü yaratıklarını oteline çağırır: Frankenstein ve karısı, Mumya, Görünmez Adam, Kurt adam ailesi ve daha pek çoğu... Dracula'nın kızı Mavis'in 118'inci yaşgünüdür o gün. Dracula için tüm bu yaratıklara ev sahipliği yapmak sorun değildir, ta ki alelade bir adam otele gelip Mavis'ten hoşlanana kadar...Bu hareketli ve eğlenceli animasyonun yönetmenliğini ise Genndy Tartakovsky üstleniyor.

HOBBİT - BEKLENMEDİK YOLCULUK - FANTASTİK

Yüzüklerin Kardeşliği , İki kule ve Kral'ın Dönüşü serisini sinemada seyretmek çok güzeldi.. Bu serinin öncesini anlatan Hobbit çıktığını duyduğumda çok sevinmiştim.Sinemada gösterime girdiği tarihler de, ha bugün ha yarın derken aylarca beklediğim film , ben sinemaya gidemeden bitiverdi..Gerçekten sinema da izlenilebilecek filmler benim için fantastik filmler..Sonunda Hobbit, internet ortamına bu hafta düştü ve hemen indirdik ve dün gece izleyebildim.